Bir Metal Gitarının Anatomisi

Eğer bir Hendrix melodisi duyduysanız, Metallica’yla sallandıysanız veya Sex Pistols’a pogo yaptıysanız, en azından bir metal gitarın nasıl ses çıkardığını duymuşsunuzdur. Elbette, bu isimler eski zaman referanslarıdır, müzik çok daha çeşitli hale geldi, değil mi? Ama bugünün müziğinin hala o büyük isimlerin ve diğerlerinin etkisine dayandığına inanır mısınız? Ve tabi ki bir metal gitarının anatomisi de o zamanlardan günümüze miras kalmıştır.

Peki siz de yüksek desibelleriyle kitleleri peşinden koşturan metal gitarına daha yakından bakmak ister misiniz? Eğer cevabınız evet ise bu yazı tam size göre. 

Gitar Kursu hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için Buraya Tıklayın.

Hazır mısınız? O halde başlayalım. 

Metal Gitarının Tarihi

Orkestralar büyüdükçe, giderek daha fazla trompetçi ve diğer pirinç enstrümanlar ekledikçe, mevcut tek gitar türü olan zamanın akustik gitarları, daha yüksek sesli enstrümanlar tarafından etkili bir şekilde boğuldu. Prototip elektro gitarlar zaten tasarlanmıştı ancak çok başarılı olamamıştı. Caz topluluklarında kullanılan ilk elektro gitarlar, elektrik dönüştürücüleri yerleşik içi boş gövdeli kemerli akustik gitarlardı.

National Guitar Corporation’ın öncü yöneticisi George Beauchamp, patent elektrik telli çalgı için başvurduğunda, diğer üreticiler kendi elektro gitarlarını tasarlıyorlardı.

Gibson’ın ES-150 1936 model elektro gitarı, tek bobinli, altıgen şekilli ‘bar’ manyetiği ile oldukça başarılı olsa da, Les Paul sağlam gövdeli ‘kütük gitarını’ yapana kadar işler gerçekten pişirmeye başlandı.

Daha sonra bu gelişim gittikçe seslerin daha da gür, sahnelerin daha da gürültücü olmasını sağladı ve böylece kitleleri peşinden koşturan metal müziğin gitarı kendi yerini oturttu.

Metal Gitarının Türleri  

Doğal olarak, metal gitar dediğimizde metal müzik için kullanılan gitarları kastediyoruz oluruz. Heavy metal, thrash, speed, grindcore, black, power, death ve doom… Bu isimler oldukça uğursuz geliyor ama yarattıkları müzik bunun tam tersidir.

Tüm bu metal müzik türleri ve bahsedilmeyen diğerleri elektro gitara güveniyor. Farklılıklar, nasıl inşa edildikleri, kaç dizeye sahip oldukları ve yapabilecekleri ses efektlerinde yatmaktadır. Örneğin, katı gövdeli gitar, sesini iletmek için elektrik alıcılarına ve bir amplifikatöre dayanır. 

Elinizde böyle bir gitar varsa, bir amfiye takmadan çalmayı deneyin; ses düz ve içi boş olarak gelir.

Odacıklı gövdeli bir gitar, yarı akustik bir ton elde etmeye yardımcı olurken, aynı zamanda odacıksız bir gitarın temel özelliklerini ve sesini korur. Diğer bir avantaj, genellikle katı gövdeli gitarlardan biraz daha hafif olmasıdır.

Yarı akustik bir gitar, katı gövdeli bir gitarla kabaca aynı derinliğe sahiptir, ancak gövdesi oyuktur ve elektronik manyetikler yerleşik olmaktan ziyade gövdededir.

Tamamen akustik muadili gibi, yarı akustik de ince ahşap levhalardan yapılmıştır. Akustik özellikleri canlı bir konser performansı için yeterli olmasa da, gitarist fişini çekip klasik bir gitarda olduğu gibi çalabilir.

Bir elektro-akustik gitar birkaç farklı şekilde donatılabilir. Örneğin enstrümanın köprüsünün altında veya köprü montaj plakasında bir piezoelektrik manyetik veya gövdelerinin içinde bir kondenser mikrofonu olabilir. Bu tür bir elektro gitar, elektrikten çok akustik bir enstrüman olarak kabul edilir, çünkü manyetikler tellerden ziyade gitar gövdesinden titreşim iletir.